15 Ekim 2017 Pazar

''Uçurtma Avcısı'' kitap değerlendirmesi

Arka kapak yazısı

Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.

Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.

Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları... Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor.

Uçurtma Avcısı'nda anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü...

Yazar adı : Khaled Hosseini

Çevirmen : Püren Özgören

Yayın tarihi : 04.11.2017

Sayfa sayısı : 375

Okuduktan sonra, okumakta ne de geç kalmışım dediğim, şimdiye kadar okuduğum en güzel kitaplardan biriydi Uçurtma Avcısı. Afgan bir çocuğun gözünden hem yakın Afganistan tarihini okuyup, hem o zamandaki insanların nasıl zorluklar yaşadığını, acılarını, hüzünlerini kitabı okurken anlatan ile birlikte siz de yaşıyorsunuz. Yazar, olayı sade bir şekilde ve oldukça sürükleyici anlatmış. Kitap reklamı yaparken derler ya kitabı elinizden bırakamayacaksınız diye, bu kitabı okurken gerçekten elinizden bırakamıyorsunuz. Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine aldığım bu kitabın, bir de filminin olduğunu duydum ve eve gider gitmez filmi izledim. Büyük ihtimalle önce kitap yazılmış ve film ona uyarlanarak çekilmiş. Evet film kitabın aynısıydı fakat her film-kitap ilişkisinde olduğu gibi filmde olaylar kitaptaki gibi tüm ayrıntısıyla anlatılmamış ve maalesef olayların büyük bir kısmı atlanmış. Filmi de olan kitapları okuduğum ve filmini izlediğim zaman çoğunlukla kitabı daha çok beğeniyorum. Neden diye soracak olursanız, kitapta kahramanları görmediğimiz için onları gözümüzde kendimiz canlandırıyoruz ve kahramanları istediğimiz şekle sokabiliyoruz. Ancak filmde maalesef öyle bir şansımız olmuyor. Kahramanlar önümüze hazır bir şekilde sunuluyor ve bize sadece onları izlemek kalıyor.

Afganistan halkının yaşadığı dramı mükemmel şekilde anlatan bu kitapta olaylar şöyle geçiyor. Kitabın ana kahramanları olan Emir ve Hasan çocukluktan beri arkadaşlardır ve aynı zamanda süt kardeşlerdir.  Emir’in babası Kabil’de saygın bir kişidir, Hasan’ın babası ise onun hizmetçisidir. Emir ve Hasan sürekli birlikte gezerler ve kimi zaman başlarını belaya sokarlar.  1970’lerde gerçekleşen Sovyet işgali nedeniyle Emir ile babası zorluklarla Amerika’ya giderler. Emir orada kendi düzenini kurar, babası Amerika’da vefat eder. Bir gün Emir aldığı bir telefonla Afganistan’a çağırılır ve Hasan’ın yardıma ihtiyacı olduğunu öğrenir. Afganistan ‘a gittiğinde ise Hasan’ın öldüğünü  ve onun yerine oğlunun orada olduğunu öğrenir.  Kitabın sonundaysa  babasının dostundan Emir için fazlasıyla önemli bir bilgi öğrenir.

Uçurtma Avcısı'nı zamanınızı ayırıp okumalısınız, hatta okutmalısınız çünkü kitabı beğenmemek gerçekten imkansız. :)













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder