10 Eylül 2017 Pazar

''Nietzche Ağladığında'' kitabı değerlendirmesi

Yazar Adı : Irvin D. Yalom

Çevirmen : Aysun Babacan

Orijinal Adı : When Nietzche Wept(İngilizce)

Yayın Tarihi : 03.03.2017

Sayfa Sayısı : 374

AKTÖRLER 

Nietzche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş. Acılarıyla barışmış. İhaneti tatmış. Tek sahip olduğu şey, valizi ve kafasında tasarladığı kitaplar. Karısı, toplumsal görevleri ve vatanı yok. İnzivayı seviyor. Tanrı’yı öldürmüş. “Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır” diyor. Daha sonra, “Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenebilirsiniz?” diyecek. Ümitsiz.


Breuer: Efsanevi bir teşhis dehası. Ümitsizlerin kapısını çaldığı doktor. Psikanalizin ilk kurucularından. Kırkında, bütün Avrupalı sanatçı ve düşünürlerin doktoru olmayı başarmış. Güzel bir karısı ve beş çocuğu var. Zengin. Saygın. Hayatı boyunca “ama” pozisyonunda yaşamış biri.


Freud: Breuer’in arkadaşı. Henüz genç. Geleceği parlak. Şimdi yoksul.


Salomé: Erkeklerin başını döndüren kadın. Çekici. Özgür. Evliliğe inanmıyor. Bazen aynı anda birçok erkekle beraber oluyor. Sanatçıları ve düşünürleri tercih ediyor. Kırbacı var.


SAHNE

Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyana'sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk.

Merhabalarr!! Beni derinden etkileyen, hayatıma yön veren, bakış açımı değiştiren kitaplardan biridir Nietzche Ağladığında. Bu kitabı bana bir zamanlar psİkolog olmayı düşünürken bir büyüğüm tavsiye etmişti. Ve demişti ki ''Bak bakalım psikolog olmak nasıl kolaymıymış.'' Kitabı okuduktan sonra psikolog olmaktan vazgeçmiştim çünkü anlamıştım ki hiçbir şey karşıdan görüldüğü kolay olmuyormuş. Elbette her işin kendine göre bir zorluğu var ve bu zorlukları mecbur yenmek zorundayız. Ancak psikolog olmak bana gerçekten çok zor geldi ve o işin aslında bana göre olmadığını anladım. Kitaba gelecek olursaak, açıkcası kitabın başları baya bir sıkıcı gelmişti çünkü çok fazla psikolojik terimlerden bahsediyor ve Breur, Freud ve Nietzche arasındaki bazı konuşmalar insanı sıkıyor. Freud kim diye soracak olursanız, Freud, psikanalizi bulan Nietzche ile aynı zamanda yaşamış ünlü bir psikiyatrist. Breur ise Freud'un hocası. Psikolojiye az çok ilginiz varsa veya psikoloji ile ilgili kitaplar okuduysanız duymuşsunuzdur adını mutlaka. Kitabın başlarına sıkıcı dedim ancak kitap gittikçe ilgimi çekmeye başlamıştı ve psikolojiye ilgim olduğu için kitabı ilgiyle bitirdim. Kitap bittiğindeyse, neden bitti diye oturup üzüldüm resmen. Kitabın başları size biraz karmaşık gelmiş olabilir. Ama inanınki bitince aklınızda kitabın parçaları bir yapboz gibi birleşiyor kafanızda ve vay bee diyorsunuz neler öğrendim bir kitaptan. Nietzche Ağladığında, Yalom'un okuduğum ilk eseriydi ve okuduktan sonra pişmanlık duydum neden ben bu adamın kitaplarını şimdiye kadar okumadım diye.

Kitabın konusuna gelecek olursak, kitap Nietzche, Breur ve Salome karakterli arasında geçiyor genellikle. Ünlü psikolog olan Breur ailesiyle tatil yapmak için Viyana'ya gidiyor. Orada kendisine Salome'den bir mektup geliyor. Salome ise Nietzche'nin eskiden aşk yaşadığı kişi. Salome Nietzche'yi iyileştirmek için Breur ile konuşuyor ve Nietzche ile Breur tanışıyorlar. Kitabın büyük bir bölümü Nietzche'nin hastalığıyla geçiyor zaten. Ne kadar Dr. Breur Nietzche'yi iyileştirmek isterse, Nietzche o kadar tedavi olmak istemiyor. Bu ksımdan sonra kitaba namı değer Freud da dahil oluyor. Freud ise Breur'un öğrencisi. Breur Nietzche'yi ikna edemeyince Freud'a danışıyor. Bir gün Nietzche hastalığı nedeniyle koma geçiriyor. Koma geçirdikten sonra ise Dr. Breur'un sözünü dinlemeye başlıyor ve tedavi oluyor. Tabi bu aralarda bir çoook olay geçiyor ama ben hepsini anlatmak istemedim merak edin de alın kitabı okuyun diye :) 















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder